Montajlı Video ile Muhammed Emin Hoca’ya Linç Girişimi! Gerçekler Şaşırtıyor

Siyer Vakfı'nın kurucusu ve akademisyen Muhammed Emin Yıldırım, sosyal medya ortamında son günlerde yayımlanan bir videoyla hedef hâline getirildi. Kısa bir video kesiti üzerinden yürütülen kampanyada, Yıldırım’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddia edildi. Ancak bu görüntünün bağlamından koparılarak sunulduğu ve konuşmanın tamamının farklı bir anlam taşıdığı hızla anlaşıldı.

Bahse konu olan konuşmasında Yıldırım, doğrudan Cumhurbaşkanı’na bir hitapta bulunmaktan kaçınıyor. Genel olarak yöneticileri uyarmakla mükellef âlimlerin sorumluluğunu dile getiriyor ve bu görevlerini üstlenmeyenlerin ilahi hesap günü için sorumlu tutulacaklarını belirtiyor. Tam konuşmasında eleştirilerin muhatabının Arap ülkeleri yöneticileri olduğu açıkça ifade edilirken, bu bölümün kesilerek yanlış bir algı oluşturması dikkat çekiyor.

"ALLAH'I KIZDIRMAMAK İÇİN KONUŞUYORUM"

Yıldırım, videoda şunları dile getiriyor:

Eğer Allah birine bir makam verdiyse, bu kişi bir âlim, bir davetçi ya da bir hoca ise; topluma etkili olabilmek için Allah’tan bir nimet ile karşı karşıyadır. O âlim, kalben buğz etmekten uzak durmalıdır. Bu kabul edilemez. Davetçi, dille cihat etmek durumundadır. halkı doğru yolda yönlendirmeli, yöneticileri de uyarmalıdır. Aksi takdirde, yöneticilere yapmadığı bu uyarılar nedeniyle yarın Allah katında sorumlu tutulacaktır.

Beni dinleyen dostlarım, bazıları bana "Hocam, sen ne güzel siyeri anlatıyordun, toplumun her katmanından insanlar seni seviyor. Neden bazılarını küsüştün?" diyor. Ben Allah'ı kızdırmamak için onlara hitap ediyorum! Çünkü yarın hesap gününde Allah, bunun hesabını soracaktır.

Sevgili arkadaşlarım, ben sahabeyi boş yere mi okudum? Eğer bir yanlışlık gördüğümüzde "Bu yanlış, bu doğru değil!" demeyeceksek, o zaman Ömer'den, Ebu Bekir'den, Ali'den, Osman'dan bahsetmeyelim. Hadi o kitapları kapatalım ve evlerimizde oturalım.

Yıldırım, âlimlerin ve davetçilerin toplumun hem bireylerine hem de yöneticilerine karşı doğruyu ifade etme sorumluluğuna vurgu yaparak, İslami sorumluluk anlamında eleştirinin kabul edilebilirliğine dikkat çekiyor. Ancak bu konuşma, sosyal medyada kesilerek yanlış bir yansıma ile gündeme getirildi ve ardından organize bir linç kampanyasına dönüştü.

YENEROĞLU’NDAN YANIT

Bağımsız İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, Yıldırım’a yönelik eleştirilere sosyal medya üzerinden sert bir tepki gösterdi. Yeneroğlu, gerçekleştirilen linç kampanyasının gerçek bir hakaret veya suçtan değil, Yıldırım’ın “rahatsız edici” gerçekleri dile getirmesinden kaynaklandığını belirtti.

Mustafa Yeneroğlu

“Muhammed Emin Yıldırım Hoca, günlerdir linç edilmeye maruz kalıyor. Bunun sebebi nedir? Asla somut bir olay değil. Çünkü ‘had bilmiyor.’ Çünkü sivil, çünkü toplumun çoğunluğunun alkışladığı adaletsizliklere kalben buğz eden bir duruş sergiliyor. Yöneticileri uyarmayı farz görüyor.”

“Kur’an’ı bilinçli okuyan biri, zaten bunu yapma sorumluluğunu üstlenir,” diyen Yeneroğlu, inancın politik kimlik içinde sınırlanmaya çalışıldığını ve bu yüzden bağımsız düşünen âlimlerin sistematik olarak dışlandığını ifade etti. Yeneroğlu, mevcut durumu “Boğdular hocaları konfora, geriye sadece birkaç örnek kaldı” diye özetledi.

İSLAMİ SORUMLULUK MU, POLİTİK RAHATSIZLIK MI?

Muhammed Emin Yıldırım’ın uzun süredir hem toplumun gözünde hem de dini çevrelerde saygı duyulan bağımsız ve eleştirel duruşu, pek çok kişi tarafından destek görürken, son video üzerinden başlatılan saldırıların bir itibarsızlaştırma girişimi olduğuna dair yorumlar yapılıyor.

Muhammed Emin Yıldırım Hoca günlerdir linç ediliyor.

Neden biliyor musunuz?

Asla somut bir olaydan dolayı değil. Zaten uzun zaman boyunca göze batıyor, çünkü ‘had bilmiyor.’ Çünkü sivil, çünkü toplumun zaten alkışladığı adaletsizliklere ve vicdansızlıklara karşı... pic.twitter.com/TmyFoRfBmk